sözü bir yere getirmek Deyiminin Anlamı Nedir?

İrtibatı Koparmayalım!

anlaminedir.com

AnlamiNedir

NedirAnlami

SÖZÜ BİR YERE GETİRMEK deyiminin anlamı nedir?

sözü bir yere getirmek deyimi

Konuşurken asıl üzerinde durmak istediği meseleye üstü kapalı değinmek, bu konunun üzerinde konuşulmasını sağlamak.?Söylesene açıkça, sözü nereye getirmek istiyorsun??

söz

1681 10

Bu deyimler de ilginizi çekebilir...

Son Sorgulanan Deyimler

Deyim

Anlamı

sözü bir yere getirmek

Konuşurken asıl üzerinde durmak istediği meseleye üstü kapalı değinmek, bu konunun üzerinde konuşulmasını sağlamak.?Söylesene açıkça, sözü nereye getirmek istiyorsun??

boy göstermek

(1) görünmek, örnek: Ekinler erken boy göstermişti. (2) bir iş yapmaksızın yalnızca gösteriş olsun diye bir yerde bulunmak, örnek: Birçoğunuz ancak boy gösterdi, işi biz yaptık.

eksik gelmek

olması gerekenden daha az olmak, yeterli olmamak, yetişmemek.

baba ocağı

bir kimsenin öteden beri ailesinin malı olup içinde yaşadığı ev, toprak, yurt. örnek: Kerem, baba ocağını özlemişti.

ay otuz hafta yedi

sık sık, pek sık, hemen hemen her gün.

ara açmak

anlaşmazlığa neden olmak, dostluğu bozmak, insanları birbirine düşürmek. örnek: O ara açmak için her şeyi yapar.

dağ gibi

(1) (insan için) çok büyük, çok iri ve güçlü, yiğit. örnek: Dağ gibi oğullarını toprağa verdiler. (2) (nesne için) pek çok. örnek: Dağ gibi buğday yığılmıştı.

nefes aldırmamak

Dinlenmesine fırsat vermemek, sıkıştırmak, rahat bırakmamak.?Nefes aldırmadı bize, sabaha kadar çalıştırdı.?

aç karnına

hiçbir şey yemeden, mide henüz boşken, aç açma, aç olarak. örnek: Doktor aç karnına gelmemi söyledi.

başından atmak

(1) bir yolunu bulup, zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak, işi başkasına yüklemek, örnek: İşi başımdan atmak için neler çektim. (2) sürdürülmesi gereksiz bir ilişkiye son vermek, örnek: Adamı başımdan atmak için, yüz vermez oldum.

gır gır geçmek

argo (biriyle, bir durumla) alay etmek, eğlenmek, dalga geçmek, örnek: Yaşlılarla gır gır geçmek çok ayıptır.

altüst olmak

(1) karmakarışık bir duruma gelmek. örnek: Trafik altüst oldu. (2) çok üzülmek, tedirgin olmak, yıkılmak, heyecanlanmak. örnek: Haberi duyunca altüst oldu. (3) rahatsızlanmak, bozulmak. örnek: Otobüste midem altüst oldu.

Yayın Ağımız

Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.